İlk Yardım

İlk Yardım

1. isim Kaza, hastalık, yangın, deprem vb. tehlikeli ve ani durumlarda hastaya kesin tedavi öncesi, olay yerinde uygulanan ilk ve ivedi işlem, sıhhi imdat.

2. isim Bu işlemin uygulandığı yer.

İlk Yardım Nedir?

İlk yardım, herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın, kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.
İçindekiler
1. Genel İlk Yardım Bilgileri
2.  Hasta/Yaralının ve Olay Yerinin Değerlendirilmesi
3. Temel Yaşam Desteği
4. Kanamalarda İlk Yardım
5. Yaralanmalarda İlk Yardım
6. Yanık, Sıcak Çarpması ve Donmada İlk Yardım
7. Kırık, Çıkık ve Burkulmalarda İlk Yardım
8. Bilinç Bozukluklarında ilk Yardım
9. Zehirlenmelerde İlk Yardım
10. Hayvan Isırmalarında İlk Yardım
11. Göz, Kulak ve Buruna Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım
12. Boğulmalarda İlk Yardım
13. Hasta/Yaralı Taşıma Teknikleri

1. Genel İlk Yardım Bilgileri

İlk Yardım Nedir?

İlk yardım, herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın, kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.

Acil Tedavi Nedir?

Acil tedavi ünitelerinde, hasta/yaralılara doktor ve sağlık personeli tarafından yapılan tıbbi müdahalelerdir.

İlk Yardımın Öncelikli Amaçları:

  • Hayati tehlikenin ortadan kaldırılması,
  • Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesinin sağlanması,
  • Hasta/yaralının durumunun kötüleşmesinin önlenmesi,
  • İyileşmenin kolaylaştırılması,

İlk Yardımın Temel Uygulamaları (KBK):

  • KORUMA
  • BİLDİRME
  • KURTARMA
olarak ifade edilir.
  • Koruma: Kaza sonuçlarının ağırlaşmasını önlemek için olay yerini değerlendirilmesini kapsar. En önemli işlem olay yerinde oluşabilecek tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre oluşturmaktır.
  • Bildirme: Olay/kaza mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde telefon veya diğer kişiler aracılığı ile gerekli yardım kuruluşlarına bildirilmelidir. Türkiye’de ilk yardım gerektiren her durumda telefon iletişimleri, 112 acil telefon numarası üzerinden gerçekleştirilir.

 

112 Acil Çağrı Merkezi
112 Acil Çağrı Merkezi
  • Kurtarma (Müdahale): Olay yerinde hasta/yaralılara müdahale hızlı ancak sakin bir şekilde yapılmalıdır.

İlk Yardımcının Özellikleri:

Olay yeri genellikle insanların telaşlı ve heyecanlı oldukları ortamlardır. Bu durumda ilk yardımcı sakin ve kararlı bir şekilde olayın sorumluluğunu alarak gerekli müdahaleleri doğru olarak yapmalıdır. Bunun için ilk yardımcıda aşağıdaki özellikler olması gerekmektedir;
  • İnsan vücudu ile ile ilgili temel bilgilere sahip olmalı,
  • Önce kendi can güvenliğini korumalı
  • Sakin, kendine güvenli ve pratik olmalı,
  • Eldeki olanakları değerlendirebilmeli,
  • Olayı anında ve doğru haber vermeli (112‘yi arayarak yada aratarak),
  • Çevredeki kişileri organize edebilmeli ve onlardan yararlanabilmeli,
  • İyi bir iletişim becerisine sahip olmalı,

Hayat Kurtarma Zinciri:

Hayat Kurtarma zinciri 4 halkadan oluşur.

Hayat Kurtarma Zinciri
1. Halka: Sağlık kuruluşuna haber verilmesi,
2. Halka: Olay yerinde Temel Yaşam Desteği (TYD) yapılması,
3. Halka: Ambulans ekiplerince müdahale yapılması,
4. Halka: Hastane acil servislerinde müdahale yapılması,

İlk Yardımın ABC’si:

Biliç kontrol edilmeli, bilinç kapalı ise aşağıdakiler hızla değerlendirilmelidir;
İlk Yardımın ABC’si
A. Hava yolu açıklığının değerlendirilmesi,
B. Solunumun değerlendirilmesi (BAK – DİNLE – HİSSET)
C. Dolaşımın değerlendirilmesi,

2. Hasta/Yaralının ve Olay Yerinin Değerlendirilmesi

A. Hasta/yaralının Değerlendirilmesi

Hasta/yaralının değerlendirilmesinin amacı:

– Hastalık ya da yaralanmanın ciddiyetinin değerlendirmesi,

– İlk yardım önceliklerinin belirlenmesi,

– Yapılacak ilk yardım yönteminin belirlenmesi,

– Güvenli bir müdahale sağlanması,

Hasta/yaralının ilk değerlendirmesi:

i. Bilinç durumunun değerlendirilmesi: Öncelikle hasta/yaralının bilinç durumu değerlendirilir. Hasta/yaralıya önce sözlü uyaranla (iyi misiniz?), cevap alınmazsa hafifçe omuzuna dokunarak ve sözlü uyaranla (iyi misiniz?) bilinç durumu değerlendirilmesi yapılır.

  Bilinç düzeyi yaralanmanın ağırlığını gösterir.

ii. Hava yolunun değerlendirilmesi (A): Bilinç kaybı olan hasta/yaralının hava yolu değerlendirilirken “3 aç kuralı” uygulanır.

Aç 1. Nefes almayı engelleyen ve boğazı kapatan kravat, gömlek düğmesi, fular gibi giysiler açılır.

Aç 2. Hasta/yaralının ağzı açılır ve göz ile kontrol edilir, eğer yabancı cisim var ise işaret parmağı ile (bebeklerde serçe parmak ile) ağızdan çıkarılır.

Aç 3. Hava yolu açıklığı sağlanır. Hava yolu açıklığı sağlanırken baş, boyun gövde ekseni düz olacak şekilde yatırılır. Daha sonra bir el hasta/yaralının alnına, diğer elin iki parmağı çene kemiğinin üzerine koyulur, alından bastırılıp çeneden kaldırılarak baş geriye doğru itilip Baş geri – Çene yukarı Pozisyonu verilir. Bu işlem sırasında sert hareketlerden kaçınılmalıdır.

Baş geri – Çene yukarı Pozisyonu

iii. Solunumun değerlendirilmesi (B): İlk yardımcı, başını hasta/yaralının göğsüne bakacak şekilde yan çevirerek yüzünü hasta/yaralının ağzına yaklaştırır, Bak – Dinle – Hisset Yöntemi ile solunum yapıp yapmadığını 10 saniye süre ile değerlendirir.

Bak – Dinle – Hisset Yöntemi
  • Bak: Solunum hareketini gözle, göğüs kafesi kalkıp iniyor mu?
  • Dinle:Solunum sesini dinle, soluk sesi duyuluyor mu?
  • Hisset: Hasta/yaralının nefesini hissetmeye çalış, soluk yanağa geliyor mu?

Solunum yoksa derhal Temel Yaşam Desteğine başlanır.

iv. Dolaşımın değerlendirilmesi (C): Dolaşım değerlendirmesi ambulans ekiplerince ya da acil servislerde yapılır.

***İlk değerlendirme sonucu hasta/yaralının bilinci kapalı fakat solunumu varsa derhal KOMA POZİSYONUNA getirilir.

Koma Pozisyonu
Hasta/yaralının ikinci değerlendirmesi:

İlk muayene ile hasta/yaralının yaşam belirtilerinin varlığı güvence altına alındıktan sonra ilk yardımcı ikinci muayene aşamasına geçerek baştan aşağı muayene yapar.

İkinci değerlendirme aşamaları şunlardır:

– Görüşerek bilgi edinme,

  • İlk yardımcı kendini tanıtır,
  • Hasta/yaralının ismini öğrenir ve adıyla hitap eder,
  • Hoşgörülü ve nazik davranarak güven sağlar,
  • Hasta/yaralının endişelerini gidererek rahatlatır,
  • Olayın mahiyeti, koşulları, kişisel öz geçmişleri, sonuç olarak ne yedikleri, kullanılan ilaçlar ve alerjinin varlığı sorularak öğrenilir.

– Baştan aşağı kontrol,

  • Baş,
  • Boyun,
  • Göğüs kafesi,
  • Karın boşluğu,
  • Kol ve bacaklar,

B. Olay Yerinin Değerlendirilmesi

Olay yerinin değerlendirilmesinin amacı:
  • Olay yerinde tekrar kaza olma riskini ortadan kaldırmak,
  • Olay yerindeki hasta/yaralı sayısını ve türlerini belirlemek,
Olay yerinin değerlendirilmesinde yapılacak işler:

Herhangi bir olay yerinin değerlendirilmesinde aşağıdakiler mutlaka yapılmalıdır;

  • Kazaya uğrayan araç mümkünse yolun dışına ve güvenli bir alana alınmalı,
  • Olay yeri güvenli bir şekilde işaretlenmeli,
  • Kaza noktasının önüne veya arkasına, gelecek araç sürücülerini yavaşlatmak ve olası ikinci bir kazayı önlemek için uyarı işaretleri (üçgen reflektör) kullanılmalı,
  • Olay yerinde hasta/yaralıya yapılacak yardımı güçleştirecek veya engelleyecek meraklı kişiler olay yerinden uzaklaştırılmalı,
  • Olası patlama ve yangın riskini önlemek için olay yerinde sigara içilmemeli,
  • Gaz kaçağı söz konusu ise zehirlenmeleri ve patlamaları önlemek için gerekli tedbirler alınmalıdır,
  • Hasta/yaralı gerekmedikçe yerinden oynatılmamalıdır,
  • Hasta/yaralının bilinci kapalı ise ağızdan hiçbir şey verilmemelidir,
  • Hemen tıbbi yardım (112) istenmelidir,
  • Hasta/yaralının endişeleri giderilmeli, nazik ve hoşgörülü olmalıdır,
  • Hasta/yaralının paniğe kapılmasını engellemek için yarasını görmesine izin verilmemelidir,
  • Yardım ekibi gelene kadar olay yerinde kalmalıdır.

3. Temel Yaşam Desteği

A. Solunum ve Kalp Durması

Solunum durması:

Solunum hareketlerinin durması nedeniyle vücudun yaşamak için ihtiyacı olan oksijenden yoksun kalmasıdır. Hemen yapay solunuma başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması meydana gelir.

Kalp durması:
Bilinci kapalı kişide kalp atımının olmaması durumudur. Kalp durmasına en kısa en kısa sürede müdahale edilmezse dokuların oksijenlenmesi bozulacağı için beyin hasarı oluşur.

Kişide solunumun olmaması, bilincin kapalı olması, hiç hareket etmemesi ve uyaranlara cevap vermemesi kalp durmasının belirtisidir.

Temel Yaşam Desteği:

Yaşam kurtarmak amacı ile hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra, solunumu ve/veya kalbi durmuş kişiye yapay solunum ile akciğerlerine oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile de kalpten kan pompalanmasını sağlamak üzere yapılan ilaçsız müdahaledir.

Baş geri – Çene yukarı Pozisyonu:

Bilinci kapalı bütün hasta/yaralılarda solunum yolu kontrol edilmelidir. Çünkü dil geriye kayabilir ya da herhangi bir yabancı madde solunum yolunu tıkayabilir. Önce ağız içine gözle bakılır, eğer yabancı cisim var ise çıkarıldıktan sonra hasta/yaralıya baş geri – çene yukarı pozisyonu verilir.

Bunun için;

  • Bir el alına yerleştirilir,
  • Diğer elin iki parmağı çene kemiğinin üzerine yerleştirilir,
  • Alından bastırılıp, çeneden kaldırılarak baş geriye doğru itilir,
  • Böylece dil yerinden oynatılarak hava yolu açıklığı sağlanmış olur.
Baş geri – Çene yukarı Pozisyonu
Yapay solunum:
  • Hasta/yaralının hava yolu açıldıktan sonra, solunum Bak – Dinle – Hisset Yöntemi ile değerlendirilir,
Bak Dinle Hisset Yöntemi
  • Normal solunum yoksa (solunum yoksa veya yetersiz ve düzensiz ise) hemen yapay solunuma başlanır.

Bebeklerde (0 – 12 Ay) dış kalp masajı ve yapay solunum:

  • İlk yardımcı kendisinin ve bebeğin güvenliğinden emin olur,
  • Önce sesli uyaranla (yavrum iyi misin?) cevap alınmazsa ayak tabanına hafifçe vurarak ve sesli uyaranla bilinci kontrol edilir; eğer bilinç yok ise,
  • Çevreden yüksek sesle yadım çağrılır; 112 aratılır,
  • Bebek sert bir zemin üzerine sırt üstü yatırılır,
  • İlk yardımcı temel yaşam desteği uygulayacağı pozisyonu alır,
  • Bebeğin boynunu ve göğsünü saran giysiler açılır,
  • Ağız içi gözle kontrol edilir; hava yolu tıkanıklığına neden olan yabancı cisim var ise çıkartılır,
  • Hava yolunu açmak için, bir el bebeğin alnına, diğer elin iki parmağı çene kemiğine koyulup baş hafifçe yukarı itilerek eğilir, baş geri – çene yukarı pozisyonu verilir,
  • Bebeğin solunum yapıp yapmadığı bak – dinle – hisset yöntemiyle 10 saniye süre kontrol edilir,
  • Solunum yoksa ağız dolusu nefes alınır ve ağız bebeğin ağız ve burnunu içine alacak şekilde yerleştirilir,
  • Bebeğin göğsünü hafifçe yükseltmeye yarayacak kadar her biri 1 saniye süren 2 solunum verilir, havanın geriye çıkması için zaman verilir,
  • Kalp basısı uygulamak için bebeğin göğüs merkezi belirlenir; iki meme başının altındaki hattın ortası göğüs merkezini oluşturur,
  • Bir elin orta ve yüzük parmağı bebeğin göğüs merkezine yerleştirilir,

  • Göğüs yüksekliğinin 1/3 (yaklaşık 4 cm civarı) aşağı inecek şekilde 30 kalp basısı uygulanır, bu işlemin hızı dakikada 100 bası olacak şekilde ayarlanır,
  • Bebeğe 30 kalp masajından sonra 2 solunum yaptırılır (30:2),
  • İlk yardımcı yalnız ise; 30:2 göğüs basısı 5 tur tekrarladıktan sonra 112‘yi kendisi arar,
  • Temel Yaşam Desteğine bebeğin yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam edilir.

Çocuklarda (1 – 8 yaş) dış kalp masajı ve yapay solunum:

  • İlk yardımcı kendisinin ve çocuğun güvenliğinden emin olur,
  • Önce sesli uyaranla (oğlum/kızım iyi misin?) cevap alınmazsa omzuna hafifçe vurarak ve sesli uyaranla bilinci kontrol edilir; eğer bilinç yok ise,
  • Çevreden yüksek sesle yadım çağrılır; 112 aratılır,
  • Çocuk sert bir zemin üzerine sırt üstü yatırılır,
  • İlk yardımcı temel yaşam desteği uygulayacağı pozisyonu alır,
  • Çocuğun boynunu ve göğsünü saran giysiler açılır,
  • Ağız içi gözle kontrol edilir; hava yolu tıkanıklığına neden olan yabancı cisim var ise çıkartılır,
  • Hava yolunu açmak için, bir el çocuğun alnına, diğer elin iki parmağı çene kemiğine koyulup baş hafifçe yukarı itilerek eğilir, baş geri – çene yukarı pozisyonu verilir,
  • Çocuğun solunum yapıp yapmadığı bak – dinle – hisset yöntemiyle 10 saniye süre kontrol edilir,
  • Solunum yoksa alnın üzerine konulan elin baş ve işaret parmağı kullanılarak çocuğun burnu kapatılır,
  • Baş geri – Çene yukarı pozisyonunda iken çocuğun ağzını içine alacak şekilde ağız yerleştirilir,
  • Çocuğun göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri 1 saniye süren 2 solunum verilir, havanın geriye çıkması için zaman verilir,
  • Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucu tespit edilerek alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir,
  • Elin parmakları göğüs kafesiyle temas ettirilmeden, dirsek bükülmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde tutulur,

  • Göğüs yüksekliğinin 1/3 (yaklaşık 5 cm civarı) aşağı inecek şekilde 30 kalp basısı uygulanır, bu işlemin hızı dakikada 100 bası olacak şekilde ayarlanır,
  • Çocuğa 30 kalp masajından sonra 2 solunum yaptırılır (30:2),
  • İlk yardımcı yalnız ise; 30:2 göğüs basısı 5 tur tekrarladıktan sonra 112‘yi kendisi arar,
  • Temel Yaşam Desteğine çocuğun yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam edilir.

Yetişkinlerde dış kalp masajı ve yapay solunum:

  • İlk yardımcı kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olur,
  • Önce sesli uyaranla (iyi misiniz?) cevap alınmazsa omuzuna hafifçe vurarak ve sesli uyaranla bilinci kontrol edilir; eğer bilinç yok ise,
  • Çevreden yüksek sesle yadım çağrılır; 112 aratılır,
  • Hasta/yaralı sert bir zemin üzerine sırt üstü yatırılır,
  • İlk yardımcı temel yaşam desteği uygulayacağı pozisyonu alır,
  • Hasta/yaralının boynunu ve göğsünü saran giysiler açılır,
  • Ağız içi gözle kontrol edilir; hava yolu tıkanıklığına neden olan yabancı cisim var ise çıkartılır,
  • Hava yolunu açmak için, bir el hasta/yaralının alnına, diğer elin iki parmağı çene kemiğine koyulup baş, çene kemiği yere dik gelecek şekilde yukarı itilerek eğilir, baş geri – çene yukarı pozisyonu verilir,
  • Hasta/yaralının solunum yapıp yapmadığı bak – dinle – hisset yöntemiyle 10 saniye süre kontrol edilir,
  • Hasta/yaralının solunumu yok ise, kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst ucu tespit edilerek alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir,
  • Diğer el bu elin üzerine yerleştirilir,
  • Her iki elin parmakları birbirine kenetlenir,
  • Ellerin parmakları göğüs kafesiyle temas ettirilmeden, dirsek bükülmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde tutulur,

  • Göğüs yüksekliğinin 1/3 (yaklaşık 5 cm civarı) aşağı inecek şekilde 30 kalp basısı uygulanır, bu işlemin hızı dakikada 100 bası olacak şekilde ayarlanır,
  • Baş geri – çene yukarı pozisyonu tekrara verilerek hava yolu açıklığı sağlanır,
  • Alnın üzerine konulan elin baş ve işaret parmağı kullanılarak hasta/yaralının burnu kapatılır,
  • Baş geri – Çene yukarı pozisyonunda iken hasta/yaralın ağzını içine alacak şekilde ağız yerleştirilir,
  • Hasta/yaralının göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri 1 saniye süren 2 solunum verilir, havanın geriye çıkması için zaman verilir,
  • Hasta/yaralıya 30 kalp masajından sonra 2 solunum yaptırılır (30:2),
  • Temel Yaşam Desteğine hasta/yaralının yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz devam edilir.

B. Hava Yolu Tıkanıklığı

Hava yolu tıkanıklığı:

Hava yolunun, solunumu gerçekleştirmek için gerekli havanın geçişine engel olacak şekilde tıkanmasıdır. Tıkanma kısmi tıkanma ya da tam tıkanma şeklinde olabilir.

Kısmi tıkanma belirtileri;

  • Öksürür,
  • Nefes alabilir,
  • Konuşabilir,

– Bu durumda hastaya dokunulmaz, öksürmeye teşvik edilir.

Tam tıkanma belirtileri;

  • Nefes alamaz,
  • Acı çeker, ellerini boğazına götürür,
  • Konuşamaz,
  • rengi morarmıştır.

– Bu durumda Heimlich Manevrası (karına baskı uygulama) yapılır.

Yetişkinlerde Heimlich Manevrası

Kısmi tıkanıklık olan kişilerde ilk yardım uygulaması:

  • Eğer kişinin hava yolunda yeterli hava giriş çıkışı mevcutsa, kazazede öksürmeye teşvik edilmeli, yakından izlenmeli ve başka bir girişimde bulunulmamalıdır,
  • Kazazede takip edilmeli, solunum ve öksürüğünde zayıflama olursa ya da kaybolursa ve morarma saptanırsa derhal girişimde bulunulmalıdır,
  • Belirgin bir yabancı cisim, yerinden çıkmış veya gevşemiş takma dişleri varsa bunlar yerinden çıkarılır,
  • Eğer yabancı cisim görülemiyorsa ve hastanın durumu kötüye gidiyorsa aşağıda tam tıkanmada anlatılan uygulamalara başlanır.

Tam tıkanıklık olan kişilerde ilk yardım uygulaması:

  –  Bilinci yerinde tam tıkanıklık olan kişilerde Heimlich Manevrası

  • Hastanın yanında veya arkasında durulur,
  • Bir elle göğsü desteklenerek öne eğilmesi sağlanır,
  • Diğer elin topuğu ile hızla 5 kez sırtına süpürür tarzda vurulur,
  • Tıkanıklığın açılıp açılmadığına bakılır, açıldıysa işlem durdurulur,
  • Açılmadıysa, bir elin baş parmağı midenin üst kısmına, göğüs kemiği altına gelecek şekilde yumruk yaparak konur. Diğer el ile yumruk yapılan el kavranır,
  • Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır,
  • Bu hareket 5 – 7 kez yabancı cisim çıkıncaya kadar tekrarlanır,
  • Solunum değerlendirilir,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

–  Bebeklerde tam tıkanıklık olan hava yolunun açılması:

  • Bebek ilk yardımcının bir kolu üzerine ters olarak yatırılır,
  • Baş parmak ve diğer parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranarak boynundan tutulur ve yüzüstü pozisyonda öne doğru eğilir,
  • Baş gergin ve gövdesinden aşağıda bir pozisyonda tutulur,
  • 5 kez el bileğinin iç kısmı ile bebeğin sırtına kürek kemiklerinin arasına hafifçe vurulur,
  • Yabancı cisim çıkıp çıkmadığına bakılır,
  • Çıkmadıysa başı gövdesinden aşağıda olacak şekilde sırtüstü tutulur,
  • 5 kez iki parmak göğüs kemiğinin alt kısmından karnın üst kısmına baskı uygulanır,
Bebeklerde Heimlich Manevrası
  • Yabancı cisim çıkana kadar devam edilir,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

4. Kanamalarda İlk Yardım

A. Kanama nedir?

Damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına (vücudun içine veya dışına) doğru akmasıdır.

Kanamanın ciddiyeti aşağıdaki durumlara bağlıdır:

  • Kanamanın hızına,
  • Vücutta kanın aktığı bölgeye,
  • Kanama miktarına,
  • Kişinin fiziksel durumuna ve yaşına.
Kaç çeşit kanama vardır?

Vücutta kanın aktığı bölgeye göre;

Dış kanamalar: Kanama, yaradan vücut dışına doğru olur.

İç kanamalar: Kanama vücut içine olduğu için gözle görülemez.

Doğal deliklerden olan kanamalar: Kulak, burun, ağız, anüs, üreme organlarından olan kanamalardır.

Damar tipine göre;

Atardamar kanamaları: Kalp atımları ile uyumlu olarak kesik kesik akar ve açık renklidir.

Toplardamar kanamaları: Koyu renkli ve sızıntı şeklindedir.

Kılcal damar kanamaları:  Küçük kabarcıklar şeklindedir.

Kanamalarda ilk yardım uygulamaları nelerdir?

Dış kanamalarda ilk yardım:

  • İlk yardımcı kendini tanıtır ve hasta/yaralıyı sakinleştirir,
  • Hasta/yaralı sırtüstü yatırılır,
  • Yaralının durumu değerlendirilir (ABC),
  • Tıbbi yardım istenir (112),
  • Yara ya da kanama değerlendirilir,
  • Kanayan yer üzerine temiz bir bezle bastırılır,
  • Kanama durmazsa ikinci bir bez koyarak basıncı arttırılır,
  • Gerekirse bandaj ile sararak basınç uygulanır,
  • Kanayan yere en yakın basınç noktasına baskı uygulanır,
  • Kanayan bölge yukarı kaldırılır,
  • Çok sayıda yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilk yardımcı varsa, yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa, uzuv kopması varsa ve/veya baskı noktalarına baskı uygulamak yeterli olmuyorsa boğucu sargı (turnike) uygulanır,
  • Kanayan bölge dışarıda kalacak şekilde hasta/yaralının üstü örtülür,
  • Şok pozisyonu verilir,
  • Sık aralıklarla (2-3 dakikada bir) yaşam bulguları değerlendirilir,
  • Kanayan bölge dışarıda kalacak şekilde yaralının üstü örtülür,
  • Yapılan uygulamalar ile ilgili bilgiler (turnike gibi) yaralının üzerine yazılır,
  • Yaşam bulguları sık aralıklarla (2-3 dakikada bir) değerlendirilir,
  • Hızla sevk edilmesi sağlanır,

İç kanamalarda ilk yardım:

İç kanamalar şiddetli travma, darbe, kırık, silahla yaralanma nedeniyle oluşabilir. Yaralıda şok belirtileri vardır. İç kanama şüphesi olanlarda aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır:

  • Hasta/yaralının durumu değerlendirilir (ABC),
  • Tıbbi yardım istenir (112),
  • Üzeri örtülerek ayakları 30 cm yukarı kaldırılır,
  • Asla yiyecek ve içecek verilmez,
  • Hareket ettirilmez (özellikle kırık varsa),
  • Yaşam bulguları incelenir,
  • Hızla sevk edilmesi sağlanır,

Doğal deliklerden çıkan kanamalarda ilk yardım:

Burun kanaması:

  • Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir,
  • Oturtulur,
  • Başı hafifçe öne eğilir,
  • Burun kanatları 5 dakika süre ile sıkılır,
  • Uzman bir hekime gitmesi sağlanır.

Kulak kanaması:

  • Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir,
  • Kanama hafifse kulak temiz bir bezle temizlenir,
  • Kanama ciddi ise kulağı tıkamadan temiz bezlerle kapatılır,
  • Bilinci yerinde ise hareket ettirmeden sırtüstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
  • Kulak kanaması, kan kusma, anüsten veya üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı kanama örnekleri ile uzman bir hekime sevk edilir.
Vücutta Baskı Uygulanacak Noktalar Nerelerdir?

Atardamar kanamalarında kan, basınç ile fışkırır tarzda olur. Bu nedenle kısa zamanda çok kan kaybedilir. Bu tür kanamalarda asıl yapılması gereken, kanayan yer üzerine veya kanayan yere yakın olan bir üst atardamar bölgesine baskı uygulanmasıdır. Vücutta bu amaç için belirlenmiş baskı noktaları şunlardır:

  1. Boyun:Boyun atardamarı (şah damarı) baskı yeri
  2. Köprücük Kemiği Üzeri: Kol atardamarı baskı yeri
  3. Koltuk altı: Kol atardamarı baskı yeri
  4. Kolun Üst Bölümü: Kol atardamarı baskı yeri
  5. Kasık: Bacak atardamarı baskı yeri
  6. Uyluk: Bacak atardamarı baskı yeri
Kanamalarda üçgen bandaj uygulaması nasıl yapılmalıdır?

Üçgen bandaj, vücudun değişik bölümlerinde bandaj ve/veya askı olarak kullanılabilir. Üçgen bezin tepesi tabanına doğru getirilip yerleştirilir. Sonra bir ya da iki kez daha bunun üzerine katlanarak istenilen genişlikte bir sargı bezi elde edilmiş olur.

Ele üçgen bandaj uygulama:

Parmaklar, üçgenin tepesine gelecek şekilde el üçgen sargının üzerine yerleştirilir. Üçgenin tepesi bileğe doğru katlanır. Elin sırtında, üçgenin uçları karşı karşıya getirilir ve çaprazlanıp, bilek seviyesinde düğümlenir.

Ayağa üçgen bandaj uygulama:

Ayak, üçgenin üzerine düz olarak parmaklar üçgenin tepesine bakacak şekilde yerleştirilir. Üçgen bandajın tepesini ayağın üzerinde çaprazlayacak şekilde öne doğru getirilir. İki ucu ayak bileği etrafında düğümlenir.

Dize üçgen bandaj uygulama:

Üçgenin tabanı, dizin 3-4 parmak altında ve ucu dizin üzerine gelecek şekilde yerleştirilir. Dizin arkasından uçları çaprazlanıp, dizin üstünde uçları düğümlenir.

Göğse üçgen bandaj uygulama:

Üçgenin tepesi, omuza yerleştirilir ve tabanı göğsü saracak şekilde sırtta düğümlenir. Bu düğüm ile üçgenin tepesi, bir başka bez kullanılarak birbirine yaklaştırılarak bağlanır.

Kalçaya üçgen bandaj uygulama: 

Üçgenin tabanı uyluğun alt kısmının etrafında düğümlenir. Tepesi ise belin etrafını saran bir kemer ya da beze bağlanır

Hangi durumlarda turnike (Boğucu Sargı) uygulanmalıdır?
  • Çok sayıda yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilk yardımcı varsa (kanamayı durdurmak ve daha sonra da diğer yaralılarla ilgilenebilmek için),
  • Yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa,
  • Uzuv kopması varsa,
  • Baskı noktalarına baskı uygulamak yeterli olmuyorsa,

Turnike uygulaması kanamanın durdurulamadığı durumlarda başvurulacak en son uygulamadır. Ancak, eskisi kadar sık uygulanmamaktadır. Çünkü, uzun süreli turnike uygulanması sonucu doku harabiyeti meydana gelebilir ya da uzvun tamamen kaybına neden olunabilir.

Turnike uygulamasında dikkat edilecek hususlar neler olmalıdır?
  • Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği en az 8- 10 cm olmalıdır.
  • Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
  • Turnikeyi sıkmak için tahta parçası, kalem gibi malzemeler kullanılabilir.
  • Turnike kanama duruncaya kadar sıkılır, kanama durduktan sonra daha fazla sıkılmaz.
  • Turnike uygulanan bölgenin üzerine hiçbir şey örtülmez.
  • Turnike uygulamasının yapıldığı saat bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
  • Uzun süreli kanamalarda ki turnike uygulamalarında, kanayan bölgeye göre 15-20 dakikada bir turnike gevşetilmelidir.
  • Turnike uzvun koptuğu bölgeye en yakın olan ve deri bütünlüğünün bozulmamış olduğu bölgeye uygulanır,
  • Turnike, kol ve uyluk gibi tek kemikli bölgelere uygulanır, ancak ön kol ve bacağa el ve ayağın beslenmesini bozabileceği için uygulanmaz. Uzuv kopması durumlarında, ön kol ve bacağa da turnike uygulanabilir.
Turnike (Boğucu Sargı) uygulama tekniği:
  1. İlk yardımcı eline geniş, kuvvetli ve esnemeyen bir sargı alır,
  2. Şerit yarı uzunluğunda katlanır, uzuv etrafına sarılır,
  3. Bir ucu halkadan geçirip çekilir ve iki ucu bir araya getirilir,
  4. Kanamayı tamamen durduracak yeterlikte sıkı bir bağ atılır,
    • Sargının içinden sert cisim (kalem gibi) geçirilir ve uzva paralel konuma getirilir,
    • Kanama durana kadar sert cisim döndürülür,
  1. Sert cisim uzva dik konuma getirilerek sargı çözülmeyecek şekilde tespit edilir,
  2. Hasta/yaralının elbisesinin üzerine, adı ve turnikenin uygulandığı zaman (saat ve dakika) yazılı bir kart iğnelenir,
  3. Çok sayıda yaralı olduğunda, yaralının alnına rujla veya sabit kalemle “turnike” veya “T” harfi yazılır,
  4. Hasta/yaralı pansuman ve turnikesi görülecek şekilde battaniye ile sarılır,
  5. Turnike 15-20 dakika aralıklarla gevşetilir, sonra tekrar sıkılır.

Eğer, uzuv kopması var ise;

  1. Kopan parça temiz su geçirmez ağzı kapalı bir plastik torbaya yerleştirilir,
  2. Kopan parçanın konduğu torba buz içeren ikinci bir torbanın içine konulur,
  3. Kopmuş uzuv parçasının konduğu plastik torba ağzı kapatıldıktan sonra, içerisinde 1 ölçek suya 2 ölçek buz konulmuş ikinci bir torbaya ya da kovaya konulur. Bu şekilde, kopmuş uzuv parçasının buz ile direkt teması önlenmiş ve soğuk bir ortamda taşınması sağlanmış olur.
  4. Torba hasta/yaralı ile aynı vasıtaya konulur, üzerine hastanın adı ve soyadı yazılır, en geç 6 saat içinde sağlık kuruluşuna sevk edilir,
  5. Tıbbi birimler haberdar edilir (112).

B. Şok nedir?

Kalp-damar sisteminin yaşamsal organlara uygun oranda kanlanma yapamaması nedeniyle ortaya çıkan ve tansiyon düşüklüğü ile seyreden, ani gelişen akut dolaşım yetmezliğidir.

Kaç çeşit şok vardır?

Nedenlerine göre 4 çeşit şok vardır.

  • Kardiyojenik şok (Kalp kökenli)
  • Hipovolemik şok (Sıvı eksikliği)
  • Toksik şok (Zehirlenme ile ilgili)
  • Anaflaktik şok (Alerjik)
Şok belirtileri nelerdir?
  • Kan basıncında düşme,
  • Hızlı ve zayıf nabız,
  • Hızlı ve yüzeysel solunum,
  • Ciltte soğukluk, solukluk ve nemlilik,
  • Endişe, huzursuzluk,
  • Baş dönmesi,
  • Dudak çevresinde solukluk ya da morarma,
  • Susuzluk hissi,
  • Bilinç seviyesinde azalma,
Şokta ilk yardım uygulamaları nelerdir?
  • Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır,
  • Hasta/yaralı sırt üstü yatırılır,
  • Hava yolunun açıklığı sağlanır,
  • Hasta/yaralının mümkün olduğunca temiz hava soluması sağlanır,
  • Varsa kanama hemen durdurulur,
  • Şok pozisyonu verilir,
  • Hasta/yaralı sıcak tutulur,
  • Hareket ettirilmez,
  • Hızlı bir şekilde sağlık kuruluşuna sevki sağlanır (112),
  • Hasta/yaralının endişe ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır.
Şok pozisyonu nasıl verilir?
  • Hasta/yaralı düz olarak sırtüstü yatırılır,
  • Hasta/yaralının bacakları 30 cm kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur (çarşaf, battaniye, yastık, kıvrılmış giysi vb.),
Şok Pozisyonu
  • Üzeri örtülerek ısıtılır,
  • Yardım gelinceye kadar hasta/yaralının yanında kalınır,
  • Belli aralıklarla (2-3 dakikada bir) yaşam bulguları değerlendirilir.

5. Yaralanmalarda İlk Yardım

Yara nedir?

Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar.

Kaç çeşit yara vardır?

i. Kesik yaralar:

Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur. Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.

ii. Ezikli yaralar:

Taş, yumruk yada sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpması ile oluşan yaralardır. Yara kenarları eziktir. Çok fazla kanama olmaz, ancak doku zedelenmesi ve hassasiyet vardır.

iii. Delici yaralar:

Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır. Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Aldatıcı olabilir tetanos tehlikesi vardır.

iv. Parçalı yaralar:

Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile meydana gelir. Doku ile ilgili tüm organ, saçlı deride zarar görebilir.

v. Kirli (Enfekte) yaralar:

Mikrop kapma ihtimali olan yaralardır. Enfeksiyon riski yüksek yaralar şunlardır:

  • Gecikmiş yaralar (6 saatten fazla),
  • Dikişleri ayrılmış yaralar,
  • Kenarları muntazam olmayan yaralar,
  • Çok kirli ve derin yaralar,
  • Ateşli silah yaraları,
  • Isırma ve sokma ile oluşan yaralar.

Yaraların ortak belirtileri nelerdir?

  • Ağrı
  • Kanama
  • Yara kenarının ayrılması

Yaralanmalarda ilk yardım nasıl olmalıdır?

  • Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
  • Yara yeri değerlendirilir,
    • Oluş şekli
    • Süresi
    • Yabancı cisim varlığı
    • Kanama vb.
  • Kanama durdurulur,
  • Üzeri kapatılır,
  • Sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır,
  • Tetanos konusunda uyarıda bulunulur,
  • Yaradaki yabancı cisimlere dokunulmamalıdır!

Yara eğer kirli ise toz veya toprak benzeri bir şeyler varsa 5 dakika süreyle yara yıkanmalıdır.

Ciddi yaralanmalar nelerdir?

  • Kenarları birleşmeyen veya 2-3 cm olan yaralar,
  • Kanaması durdurulamayan yaralar,
  • Kas veya kemiğin göründüğü yaralar,
  • Delici aletlerle oluşan yaralar,
  • Yabancı cisim saplanmış olan yaralar,
  • İnsan veya hayvan ısırıkları,
  • Görünürde iz bırakma ihtimali olan yaralar.

Ciddi yaralanmalarda ilk yardım nasıl olmalıdır?

  • Yaraya saplanan yabancı cisimler çıkarılmaz,
  • Yarada kanama varsa durdurulur,
  • Yara içi kurcalanmamalıdır,
  • Yara temiz bir bezle örtülür (nemli bir bez),
  • Yara üzerine bandaj uygulanır,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Delici göğüs yaralanmalarında ne gibi sorunlar görülebilir?

Göğsün içine giren cisim, akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda şu belirtiler görülebilir:

  • Yoğun ağrı
  • Solunum zorluğu
  • Morarma
  • Kan tükürme
  • Açık pnömotoraks (Göğüsteki yarada nefes alıyor görüntüsü)

Delici göğüs yaralanmalarında ilk yardım nasıl olmalıdır?

  • Hasta/yaralının bilinç kontrolü yapılır,
  • Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
  • Yara üzerine plastik poşet, naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır,
  • Nefes alma sırasında yaraya hava girmesini engellemek, nefes verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak için yara üzerine konan bezin bir ucu açık bırakılır,
  • Hasta/yaralı bilinci açık ise yarı oturur pozisyonda oturtulur,
  • Ağızdan hiçbir şey verilmez,
  • Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir,
  • Açık pnömotoraksta şok ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle şok önlemleri alınmalıdır,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Delici karın yaralanmalarında ne gibi sorunlar olabilir?

  • Karın bölgesindeki organlar zarar görebilir,
  • İç ve dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir,
  • Karın tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir,
  • Bağırsaklar dışarı çıkabilir.

Delici karın yaralanmalarında ilk yardım nasıl olmalıdır?

  • Hasta/yaralının bilinç kontrolü yapılır,
  • Hasta/yaralının yaşam bulguları kontrol edilir,
  • Dışarı çıkan organlar içeri sokulmaya çalışılmaz, üzerine geniş ve nemli temiz bir bez örtülür,
  • Bilinç yerinde ise sırt üstü pozisyonda bacaklar bükülmüş olarak yatırılır, ısı kaybını önlemek için üzeri örtülür,
  • Şoka karşı önlem alınır.
  • Ağızdan yiyecek yada içecek bir şey verilmez,
  • Yaşam bulguları sık sık izlenir,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Kafatası ve omurga yaralanmaları neden önemlidir?

Darbenin şiddetine bağlı olarak kafatası boşluğunda yer alan merkezi sinir sistemi etkilenebilir. Bel kemiğindeki yaralanmalarda omurgada ani sıkışma yada ayrılma meydana gelebilir. Bunun sonucunda sinir sistemi etkilenerek bazı olumsuz sonuçlar oluşabilir. Trafik kazalarında ölümlerin % 80’i kafatası ve omurga yaralanmalarından olmaktadır.

Kafatası yaralanmaları çeşitleri nelerdir?

a. Saçlı deride yaralanmalar:

Saç derisi kafatası yüzeyi üzerinde kolaylıkla yer değiştirebilir ve herhangi bir darbe sonucu kolayca ayrılabilir. Bu durumda çok fazla miktarda kanama olur, bu nedenle öncelikle kanamanın durdurulması gereklidir.

b. Kafatası, beyin yaralanmaları:

Kafatası kırıklarında beyin zedelenmesi, kemiğin kırılmasından daha önemlidir. Bu nedenle beyin hasarı bulguları değerlendirilmelidir.

c. Yüz yaralanmaları:

Ağız ve burun yaralanmalarında solunum ciddi şekilde etkilenebilir ve duyu organları zarar görebilir. Bir yüz yaralanması sonucunda burun, çene kemiği kemiklerinde yaralanma görülebilir.

d. Omurga (bel kemiği) yaralanmaları:

En çok zarar gören bölge bel ve boyun bölgesidir ve çok ağrılıdır. Kazalarda en çok boyun etkilenir.

Kafatası ve omurga yaralanmalarının nedenleri nelerdir?

  • Yüksek bir yerden düşme,
  • Baş ve gövde yaralanması,
  • Otomobil yada motosiklet kazaları,
  • Spor ve iş kazaları,
  • Yıkıntı altında kalma,

Kafatası ve omurga yaralanmalarında belirtiler nelerdir?

  • Bilinç düzeyinde değişmeler, hafıza değişiklikleri yada hafıza kaybı,
  • Başta, boyunda ve sırtta ağrı,
  • Elde ve parmaklarda karıncalanma yada his kaybı,
  • Vücudun herhangi bir yerinde tam yada kısmi hareket kaybı,
  • Baş yada bel kemiğinde şekil bozukluğu,
  • Burun ve kulaktan beyin omurilik sıvısı ve kan gelmesi,
  • Baş, boyun ve sırtta dış kanama,
  • Sarsıntı,
  • Denge kaybı,
  • Kulak ve göz çevresinde morluk,
  • Kusma,

Ancak, hastada hiçbir belirti yoksa bile,

  • Yüz ve köprücük kemiği yaralanmaları,
  • Tüm düşme vakaları,
  • Trafik kazaları,
  • Bilinci kapalı tüm hasta/yaralılar kafa ve omurga yaralanması olarak var sayılmalıdır.

Kafatası ve omurga yaralanmalarında ilk yardım nasıl olmalıdır?

  • Bilinç kontrolü yapılır,
  • Yaşam bulguları değerlendirilir,
  • Hemen tıbbi yardım istenir (112),
  • Bilinci açıksa hareket etmemesi sağlanır,
  • Her hangi bir tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir,
  • Baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalıdır,
  • Yardım geldiğinde sedyeye baş-boyun-gövde ekseni bozulmadan alınmalıdır,
  • Taşınma ve sevk sırasında sarsıntıya maruz kalmaması gerekir,
  • Tüm yapılanlar ve hasta/yaralı hakkındaki bilgiler kaydedilmeli ve gelen ekibe bildirilmelidir,
  • Asla yalnız bırakılmamalıdır.

6. Yanık, Sıcak Çarpması ve Donmada İlk Yardım

Yanık Nedir?

Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi ya da radyasyon nedeni ile de oluşabilir.

Kaç Çeşit Yanık Vardır?

1. Fiziksel Yanıklar
  • Isı ile oluşan yanıklar,
  • Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar,
  • Işın ile oluşan yanıklar,
  • Sürtünme ile oluşan yanıklar,
  • Donma sonucu oluşan yanıklar.
2. Kimyasal Yanıklar
  • Asit ve alkali maddeler ile oluşan yanıklar.

Yanığın Ciddiyetini Belirleyen Faktörler Nelerdir?

  • Derinlik,
  • Yaygınlık,
  • Bölge,
  • Enfeksiyon riski,
  • Yaş,
  • Solunum yoluyla görülen zarar,
  • Önce den var olan hastalıklar.

Yanıklar Nasıl Derecelendirilir?

Birinci Derece Yanık: Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır. Yaklaşık 48 saatte iyileşir.

ikinci Derece Yanık: Deride içi su dolu kabarcıklar (bül) vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.

üçüncü Derece Yanık: Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.

Yanığın Vücuttaki Olumsuz Etkileri Nelerdir?

Yanık derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hasta/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.

Isı ile Oluşan Yanıklarda İlk Yardım İşlemleri Nelerdir?
  • Kişi hala yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir,
  • Hasta/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır,
  • Yaşam belirtileri değerlendirilir (ABC),
  • Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir,
  • Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır,
  • Yanık bölge en az 20 dakika oda sıcaklığındaki su altında tutulur (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından önerilmez),
  • Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır,
  • Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
  • Takılan yerler varsa (giysi vb.) kesilir,
  • Hijyen ve temizliğe dikkat edilir,
  • Su toplamış yerler patlatılmaz,
  • Yanık üzerine ilaç ya da yanık merhemi gibi maddeler sürülmemelidir,
  • Yanık üzeri temiz ve nemli bir bezle örtülür,
  • Hasta/yaralı battaniye ile örtülür,
  • Yanık bölgeler (parmaklar vb.) birlikte bandaj yapılmamalıdır,
  • Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzak ise, hasta/yaralının kusması yoksa bilinçliyse ağızdan sıvı (1 litre su -1 çay kaşığı karbonat – 1 çay kaşığı tuz karışımı veya maden suyu) verilerek sıvı kaybı önlenir,
  • Tıbbi yardım istenir (112).
Kimyasal Yanıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır? 
  • Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir,
  • Bölge bol, tazyiksiz suyla en az 15-20 dakika yumuşak bir şekilde yıkanmalıdır,
  • Giysiler çıkarılmalıdır,
  • Hasta/yaralı örtülmelidir,
  • Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Elektrik Yanıklarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır? 
  • Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır,
  • Hasta/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir. Akımı kesme imkanı yoksa tahta çubuk ya da ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir,
  • Hasta/yaralının ABC’si değerlendirilmelidir,
  • Hasta/yaralıya kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir,
  • Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir,
  • Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir,
  • Tıbbi yardım istenmelidir (112).

Sıcak Çarpması Belirtileri Nelerdir?

Yüksek derece ısı ve nem nedeniyle vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya çıkan tabloya sıcak çarpması adı verilir.

Sıcak çarpmasının belirtileri şunlardır:

  • Adale krampları,
  • Güçsüzlük, yorgunluk,
  • Baş dönmesi,
  • Davranış bozukluğu, sinirlilik,
  • Solgun ve sıcak deri,
  • Bol terleme (daha sonra azalır),
  • Mide krampları, kusma, bulantı,
  • Bilinç kaybı, hayal görme,
  • Hızlı nabız,

Sıcak Çarpmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

  • Hasta serin ve havadar bir yere alınır,
  • Giysiler çıkarılır,
  • Sırtüstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir,
  • Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için 1 litre su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı sıvı ya da maden suyu içirilir,

Sıcak Çarpmasında Risk Grupları 

Sıcak çarpması için özel bir risk grubu bulunmamakla beraber, diğer hastalık ya da yaralanmalar için hassas olan kişiler, sıcaktan da diğer kişilere göre daha çok etkilenirler. Bu kişiler;

  • Kalp hastaları,
  • Tansiyon hastaları,
  • Diyabet hastaları,
  • Kanser hastaları,
  • Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar,
  • Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar,
  • Böbrek hastaları,
  • 65 yaş üzeri kişiler,
  • 5 yaş altı çocuklar,
  • Hamileler,
  • Sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar,
  • Yeterli miktarda su içmeyenler,

Sıcak Yaz Günlerinde Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler Nelerdir? 

  • Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır,
  • Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir,
  • Bol miktarda sıvı tüketilmelidir,
  • Vücut temiz tutulmalıdır,
  • Her öğünde yeterli miktarda gıda alınmalıdır,
  • Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır,
  • Direk güneş ışığında kalınmamalıdır,
  • Kapalı mekanların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir.

Donma Belirtileri Nelerdir?

Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur. Donmalar şu şekilde derecelendirilir.

Birinci Derece: En hafif şeklidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir.

      • Deride solukluk, soğukluk hissi olur,
      • Uyuşukluk ve halsizlik görülür,
      • Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur.

İkinci Derece: Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir.

      • Zarar gören bölgede gerginlik hissi olur.
      • Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar (bül) meydana gelir.
      • Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.

Üçüncü Derece: Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.

      • Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.

Donmada İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

  • Hasta/yaralı, ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir,
  • Sakinleştirilir,
  • Kesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez,
  • Kuru giysiler giydirilir,
  • Sıcak içecekler verilir,
  • Su toplamış bölgeler patlatılmaz, bu bölgelerin üstü temiz bir bez ile örtülür,
  • Donuk bölge ovulmaz, kendi kendine ısınması sağlanır,
  • El ve ayak doğal pozisyonda tutulur (eller yumruk yapılmışsa ve ayaklar büzülmüş ise açılmaya çalışılmaz),
  • Isınma işleminden sonra hâlâ hissizlik varsa bezle bandaj yapılır,
  • El ve ayaklar yukarı kaldırılır,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

7. Kırık, Çıkık ve Burkulmalarda İlk Yardım

Kırık Nedir?

Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar.

Kaç Çeşit Kırık Vardır?

Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak, deri sağlamdır.

Açık kırık: Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir

Kırık Belirtileri Neler Olabilir?
  • Hareket ile artan ağrı,
  • Şekil bozukluğu,
  • Hareket kaybı,
  • Ödem ve kanama nedeniyle morarma,

Ağrılı bölgelerin tespiti için elle muayene gereklidir.

Kırığın Yol Açabileceği Olumsuz Durumlar Nelerdir?
  • Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma (kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk),
  • Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok.
Kırıklarda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
  • Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir,
  • Hasta/yaralı hareket ettirilmez, sıcak tutulur,
  • Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi eşyalar çıkarılır (aksi takdirde gelişebilecek ödem doku hasarına yol açacaktır),
  • Tespit ve sargı yapılırken parmaklar görünecek şekilde açıkta bırakılır. Böylece parmaklardaki renk, hareket ve duyarlılık kontrol edilir,
  • Kırık şüphesi olan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak şekilde tespit edilir. Tespit malzemeleri sopa, tahta, karton gibi sert malzemelerden yapılmış olmalı ve kırık kemiğin alt ve üst eklemlerini içine alacak uzunlukta olmalıdır,
  • Açık kırıklarda, tespitten önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır,
  • Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı kontrol edilir.
  • Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Burkulma Nedir?

Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.

Burkulma Belirtileri Nelerdir?
  • Burkulan bölgede ağrı
  • Kızarıklık, şişlik
  • İşlev kaybı
Burkulmada İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
  • Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir,
  • Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır,
  • Erken dönemde soğuk uygulama yapılır,
  • Hareket ettirilmez,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Çıkık Nedir?

Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.

Çıkık Belirtileri Nelerdir?
  • Yoğun ağrı,
  • Şişlik ve kızarıklık,
  • İşlev kaybı,
Çıkıkta İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?
  • Eklem aynen bulunduğu şekilde tespit edilir,
  • Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz,
  • Hastaya/yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez,
  • Bölgede nabız, deri rengi ve ısı kontrol edilir,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Kırık-Çıkık ve Burkulmalarda Tespit Nasıl Olmalıdır?

Tespit için ilk yardımcı elde olan malzemeleri kullanır. Bunlar üçgen sargı, rulo sargı, battaniye, hırka, eşarp, kravat vb. yumuşak malzemeler ile tahta, karton vb. sert malzemeler olabilir.

Tespit Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
  • Tespit yapılırken yaralı bölge sabit tutulmalıdır,
  • Yara, varsa üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır,
  • Tespit edilecek bölge önce yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır,
  • Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmelidir. Düzeltilmeye çalışılmamalıdır,
  • Tespit; kırık, çıkık ve burkulma bölgesinin üstündeki ve altındaki eklemleri içerecek şekilde yapılmalıdır,
Tespit Yöntemleri Nelerdir?
1. Kol ve Köprücük Kemiği Kırığı Tespiti
  • Koltuk altına yumuşak malzeme yerleştirilir,
  • Kol askısı yerleştirilir,
  • Üçgen bandaj yaralının gövdesinin üzerinde, üçgenin tepesi dirsek tarafına, tabanı gövdeyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilir,
  • El dirsek hizasında bükülü olarak göğsün alt kısmına yerleştirilir,
  • Üçgen bandajın iki ucu yaralının boynuna düğümlenir. Tespit edilen elin parmakları görülecek şekilde olmalıdır,
  • Kol askısı desteği, göğüs boşluğu ve yaralı kol üzerine yerleştirilir (geniş dış bandaj da yerleştirilebilir). Bu şekilde vücuda yapışık bir şekilde yaralı kol ve omuz eklemi sabitlenmiş olur.
2. Üst Kol Kemiği Kırığı Tespiti
  • Sert tespit malzemesiyle yapılır,
  • Kırık kemiği, tespit edecek olan malzemeler yerleştirilmeden önce kolun altına (koltuk boşluğundan yararlanılarak) iki kumaş şerit yerleştirilir,
  • Malzemelerden kısa olanı, koltuk altından itibaren dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir,
  • Uzun olanı omuzla dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir,
  • Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanarak tespit edilir. Şeritler çok kısa bağlanmamalıdır,
  • Dirseği tespit için kol askısı takılır,
  • Omuz tespiti için göğüs ve yaralı kol üzerinden geniş kumaş şerit veya üçgen bandaj uygulanır.
Dirsek Kırığı ve Çıkığı Tespiti
  • Kol gergin vaziyette bulunduysa kolla vücut arasına yumuşak dolgu malzemeleri konularak vücuda tespit edilir,
  • Eğer bükülmüş vaziyette bulunduysa bir kol askısı desteği ile tespit edilir.
Kol Askısıyla Ön kol, Bilek ve El Tespiti
  • Kırık dirsek ve bilek ekleminin hareketini önlemek için yaralı ön kolun altına üçgen kol askısı yerleştirilir. Hastanın/yaralının boynunun arkasına üçgenin iki ucu düğümlenir,
  • Aşırı hareket etmesini engellemek için geniş bir bandaj yardımıyla askının üstünden sarılarak gövdeye bağlanır.
Dirsek Kemiği ve/veya Ön kol Kemiği Kırığında Sert Malzemelerle Tespit
  • Ön kolun altına 2 şerit yerleştirilir,
  • Yumuşak maddeyle desteklenmiş sert tespit malzemelerinden biri, parmak diplerinden dirseğe kadar içe; diğeri, elin dış yüzünden dirseğe gelecek şekilde dışa konarak tespit edilir,
  • Daha önce den yerleştirilen şeritlerle bağlanır, fazla sıkılmamalıdır,
  • Dirsek eklemini tespit için kol askısı takılır,
  • Bilek kemiklerinde veya el tarak kemiğinde bölgeyi, bir kol askısı ile tespit yeterlidir,
  • Parmak kemiği kırıkları ile çıkığı ayırt etmek zordur. Tespit için bir tespit malzemesi ile yaralı parmak, yanındaki sağlıklı parmakla bandaj yapılabilir.
Leğen Kemiği Kırığı Tespiti
  • Her iki bacak arasına bir dolgu malzemesi konulur,
  • Sekiz şeklindeki bir bandajla bilekler tespitlenir,
  • Doğal boşlukların altından (dizler ve bilekler) bandajları kaydırmak ve iki tanesi kalça ve dizler arasında diğer ikisi dizler ve bilekler arasında olacak şekilde düğümlenerek tespit edilir. Bütün düğümler aynı tarafta olmalıdır.
Uyluk Kemiği Kırığı Tespiti

Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı (ikinci bir tespit malzemesi gibi) kullanarak tespit etme;

  • Bir el, ayağın üst kısmına; diğeri, bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir döndürmede uygulanır,
  • Her iki bacak arasına (özellikle dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konulur,
  • Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir,
  • Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel, diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir,
  • Yumuşak malzemeyle desteklenmiş sert tespit malzemesi, koltuk altından ayağa kadar yerleştirilir ve ayaklardan yukarı doğru bağlanır,
  • Düğümler tespit malzemesi üzerine atılarak bandajlar bağlanır,
  • Bilek hizasındaki bandaj öncekinin üzerine sekiz şeklinde bağlanır,
  • Sert tespit malzemesi bulunmaması halinde, sağlam bacağı tek destek olarak kullanarak geniş bandajlarla tespit edilir.
Diz Kapağı Kırığı Tespiti
  • Geniş bandajlar yardımı ile iki bacağı birleştirerek diz kapağı tespit edilir. Dizin üst ve altında kalan bandajları sıkarken dikkatli olunmalıdır,
  • Geniş ve sert tespit malzemesi (tabla) varsa kalçadan ayağa kadar, yaralı bacağın altına tabla yerleştirilir. İki tanesi kalça-diz arasındaki bölgede, iki tanesi de diz-bilek arasındaki bölgede olacak şekilde geniş bandajlarla bağlanır ve bunların üzerine eklemi sabitlemek amacıyla, eklem üzerinden sekiz şeklinde bir bandaj ile sarılır.
Kaval Kemiği Kırığı Tespiti
  • Uyluk kemiği kırığı tespitindeki gibidir,
  • Bacaklar tutulur ve yavaşça çekilir,
  • Doğal boşluklar kullanılarak (dizlerin altı, bileklerin altı) yaralı bacağın altından kumaş şeritler geçirilir,
  • Uygun bir şekilde yumuşak dolgu malzemesiyle desteklenmiş tespit malzemelerinden biri iç tarafta kasıktan ayağa kadar, diğer tarafta kalçadan ayağa kadar yerleştirilir,
  • Ayaklardan başlanarak şeritler dış tespit malzemesi üzerinde düğümlenerek bağlanır. Bilek hizasındaki bandaj ayak tabanı üzerine sekiz şeklinde düğümlenir.
Bileğin/Ayağın Tespiti
  • Yaralının ayakkabıları çıkarılmadan bağları çözülür,
  • Bilek seviyesinde sarılmış sekiz şeklinde bir bandajla her iki ayak birlikte tespit edilir. Yumuşak malzemelerle iyice kaplanmış (rulo yapılmış bir battaniye) bir yüzeye dayamak suretiyle bacakları yukarıda tutmak gerekir.

8. Bilinç Bozukluklarında İlk Yardım

Bilinç Bozukluğu / Bilinç Kaybı Nedir?

Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak (bilinç bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (bilinç kaybı) bilincin kısmen ya da tamamen kaybolması halidir.

Bayılma (Senkop): Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.

Koma: Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.

Bilinç Kaybı Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?

Bayılma nedenleri:
  • Korku, aşırı heyecan,
  • Sıcak, yorgunluk,
  • Kapalı ortam, kirli hava,
  • Aniden ayağa kalkma,
  • Kan şekerinin düşmesi,
  • Şiddetli enfeksiyonlar.
Bayılma (Senkop) Belirtileri:
  • Baş dönmesi, baygınlık, yere düşme
  • Bacaklarda uyuşma
  • Bilinçte bulanıklık
  • Yüzde solgunluk
  • Üşüme, terleme
  • Hızlı ve zayıf nabız
Koma nedenleri:
  • Düşme veya şiddetli darbe,
  • Özellikle kafa travmaları,
  • Zehirlenmeler,
  • Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı,
  • Şeker hastalığı,
  • Karaciğer hastalıkları,
  • Havale gibi ateşli hastalıklar.
Koma belirtileri:
  • Yutkunma, öksürük gibi tepkilerin kaybolması,
  • Sesli ve ağrılı dürtülere tepki olmaması,
  • İdrar ve gaita kaçırma.

Bilinç Bozukluğu Durumunda İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

Kişi başının döneceğini hissederse;

  • Sırt üstü yatırılır, ayakları 30 cm. kaldırılır,
  • Sıkan giysiler gevşetilir,
  • Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.

Eğer kişi bayıldıysa;

  • Sırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır,
  • Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve açıklığın korunması sağlanır,
  • Sıkan giysiler gevşetilir,
  • Kusma varsa yan pozisyonda tutulur,
  • Solunum kontrol edilir,
  • Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır.

 Bilinç kapalı ise:

  • Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
  • Hasta/yaralıya koma pozisyonu verilir,
  • Yardım çağrılır (112),
  • Sık sık solunum ve nabız kontrol edilir,
  • Yardım gelinceye kadar yanında beklenir.

Koma Pozisyonu (Yarı Yüzükoyun-Yan Pozisyon) Nasıl Verilir?

  • Sesli veya omzundan hafif sarsarak, uyarı verilerek bilinç kontrol edilir,
  • Sıkan giysiler gevşetilir,
  • Ağız içinde yabancı cisim olup olmadığı kontrol edilir,
  • Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunum kontrol edilir,
  • Şah damarından nabız kontrol edilir,
  • Hasta/yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür,
  • Hasta/yaralının karşı tarafta kalan kolu karşı omzunun üzerine konulur,
  • Karşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır,
  • İlk yardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarı uzatılır,
  • Karşı taraf omuz ve kalçasından tutularak bir hamlede çevrilir,
  • Üstteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır,
  • Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır,
  • Başı uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konulur,
Koma Pozisyonu
  • Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur,
  • 3–5 dakika ara ile solunum ve nabız kontrol edilir.

Havale Nedir?

Sinir sisteminin merkezindeki bir tahriş (irritasyon) yüzünden beyinde meydana gelen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen kasılmalar olur.

Havale Nedenleri Nelerdir?
  • Kafa travmasına bağlı beyin yaralanmaları,
  • Beyin enfeksiyonları,
  • Yüksek ateş,
  • Bazı hastalıklar.
Nedenlerine Göre Havale Çeşitleri Nelerdir?
  • Ateş nedeniyle oluşan havaleler
  • Sara krizi (Epilepsi)
Ateş Nedeniyle Oluşan Havale Nedir?

Herhangi bir ateşli hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38°C’nin üstüne çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay – 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır.

Ateş Nedeniyle Oluşan Havalede İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
  • Öncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır,
  • Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Sara Krizi (Epilepsi) Nedir?

Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında ya da daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır. Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir. Örneğin uzun süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların doktor izni dışında kesilmesi ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı durumlarda sara krizi, madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile karıştırılabilir.

Sara Krizinin Belirtileri Nelerdir?
  • Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma, adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur,
  • Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır,
  • Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 10–20 saniye kadar nefesi kesilebilir,
  • Dokularda ve yüzde morarma gözlenir,
  • Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir,
  • Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir,
  • Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.
  • Bazı kişilerde, sara krizi aşağıdaki hafif belirtilerle görülebilir;

– Bir noktaya doğru dalgın bakış ve kişinin hayal alemine dalmış gibi görünmesi,

– İstemsiz mimik ve hareketler,  dudak ısırma gibi hareketler,

– Anlamsız konuşma ve tekrarlayan hareketler,

– Dikkati dağıtacak derecede bellek yitimi.

Sara Krizinde İlk yardım Nasıl Olmalıdır?

Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir).

  • Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır,
  • Hasta bağlanmaya çalışılmaz,
  • Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz,
  • Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz ya da ağızdan herhangi bir yiyecek içecek verilmez,
  • Kendisini yaralamamasına dikkat edilir,
  • Başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konulur,
  • Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır,
  • Sıkan giysiler gevşetilir,
  • Kusmaya karşı tedbirli olunur,
  • Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Kan Şekeri Düşüklüğü Nedir?

Herhangi bir nedenle vücutta glikoz eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir.

Kan Şekeri Düşmesinin Nedenleri Nelerdir?
  • Şeker hastalığı tedavisine bağlı,
  • Uzun egzersizler sonrası,
  • Uzun süre aç kalma,
  • Barsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası.
Kan Şekeri Aniden Düştüğünde Hangi Belirtiler Görülür?
  • Korku,
  • Terleme,
  • Hızlı nabız,
  • Titreme,
  • Aniden acıkma,
  • Yorgunluk,
  • Bulantı.
Kan Şekeri Düşüklüğü Yavaş ve Uzun Sürede Oluşursa Hangi Belirtiler Görülür?
  • Baş ağrısı,
  • Görme bozukluğu,
  • Uyuşukluk,
  • Zayıflık,
  • Konuşma güçlüğü,
  • Kafa karışıklığı,
  • Sarsıntı ve şuur kaybı.
Kan Şekeri Düşmesinde İlkyardım Nasıl Olmalıdır?
  • Hastanın ABC’si değerlendirilir,
  • Hastanın bilinci yerinde ve kusmuyor ise ağızdan şeker, şekerli içecekler verilir, fazla şekerin bir zararı olmaz (Ayrıca belirtiler fazla şekerden meydana gelmiş ise bile fazladan şeker verilmesi, hastanın düşük kan şekeri düzeyinde kalmasından daha az zararlı olacaktır. Çünkü düşük kan şekeri, beyinde ve diğer hayati organlarda kalıcı zararlara neden olabilir.),
  • 15–20 dakikada belirtiler geçmiyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi için yardım çağrılır,
  • Hastanın bilinci yerinde değilse koma pozisyonu verilerek tıbbi yardım çağrılır (112).

Göğüste Kuvvetli Ağrı Nedenleri Nelerdir?

Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri arasında en sık kalp spazmı (angina pektoris) ve kalp krizi (miyokart enfarktüsü) görülür. Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu oluşur.

Göğüste Kuvvetli Ağrı Belirtileri Nelerdir?
a. Kalp Spazmı (Angina Pektoris) belirtileri:
  • Sıkıntı veya nefes darlığı olur,
  • Ağrı hissi; genellikle göğüs ortasında başlar, kollara, boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler,
  • Sıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü ya da fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar,
  • Kısa sürelidir, ağrı yaklaşık 5–10 dakika kadar sürer,
  • Ağrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir,
  • Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
b. Kalp Krizi (Miyokart Enfarktüsü) belirtileri:
  • Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma gibi bulgular görülür,
  • Ağrı; göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır,
  • Süre ve yoğunluk olarak kalp spazmı (angina pektoris) ağrısına benzemekle birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir,
  • En çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir ve bu nedenle bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır (Bu tür gaz ya da kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir),
  • Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
Göğüs Ağrısında İlk yardım Nasıl Olmalıdır?
  • Hastanın yaşamsal bulguları kontrol edilir (ABC),
  • Hasta hemen dinlenmeye alınır, sakinleştirilir,
  • Yarı oturur pozisyon verilir,
  • Kullandığı ilaçları varsa almasına yardım edilir,
  • Yardım istenerek (112) sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır,
  • Yol boyunca yaşam bulguları izlenir.

9. Zehirlenmelerde İlk Yardım

Zehirlenme Nedir?

Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.

Zehirlenmelerde Genel Belirtiler Nelerdir?
  • Sindirim Sistemi Bozuklukları: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal,
  • Sinir Sistemi Bozuklukları: Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, kaslarda ağrı, kasılma, hareketlerde uyumsuzluk, şok belirtileri,
  • Solunum Sistemi Bozuklukları: Nefes darlığı, solunum durması, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, morarma,
  • Dolaşım Sistemi Bozuklukları: Nabız bozukluğu, baş ağrısı, soğuk terleme, kalp durması.
Zehirlenme Hangi Yollarla Meydana Gelir?

Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.

  • Sindirim Yoluyla: En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler; genellikle ev ya da bahçede kullanılan kimyasal maddeler, zehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
  • Solunum Yoluyla: Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ve ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
  • Cilt Yoluyla: Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler; böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.
Sindirim Yoluyla Zehirlenmede İlk Yardım Nasıl Olmalıdır? 
  • Bilinç kontrolü yapılır,
  • Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır. Zehirli madde, ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır,
  • Yaşam bulguları değerlendirilir,
  • Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir,
  • Kusmaya çalışılmaz, özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz,
  • Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir,
Koma Pozisyonu
  • Üstü örtülür,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir. Sindirim yolu ile olan zehirlenmelerde tıbbi müdahaleye yardımcı olmak için;

  • Zehirli maddenin türü nedir?
  • İlaç ya da uyuşturucu alıyor mu?
  • Hasta saat kaçta bulundu?
  • Evde ne tip ilaçlar var? gibi soruların cevabı araştırılır.
Solunum Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
  • Hasta temiz havaya çıkarılır ya da cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır,
  • Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC),
  • Yarı oturur pozisyonda tutulur,
  • Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir,
  • Tıbbi yardım istenir (112),
  • İlk yardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır,
  • Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır,
  • Elektrik düğmeleri, diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz,
  • Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır,
  • Derhal itfaiyeye haber verilir (110).
Deri Yolu ile Zehirlenmelerde İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?
  • Yaşam bulguları değerlendirilir,
  • Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir,
  • Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır,
  • 15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır,
  • Tıbbi yardım istenir (112).
Zehirlenmelerde Genel İlk Yardım Kuralları Nelerdir?
  • Zehirlenmeye neden olan maddenin ya da zehirlenen kişinin ortamdan uzaklaştırılması,
  • Hayati fonksiyonların devamının sağlanması,
  • Sağlık kuruluşuna bildirmesi (112).

Şofben Kazaları

Şofben sıcak su temini için birçok konutta hâlâ kullanılmaktadır. Elektrikle çalışanlar genellikle termostat arızası nedeniyle kazan patlamalarına neden olabilmekte ve kişiler sıcak su yanıkları ile karşılaşabilmektedir. LPG ile çalışan şofbenler ile de kazalar olmaktadır.

Bu kazalar ortamdaki oksijenin yanma sırasında tüketilmesine bağlıdır. LPG zehirli değildir. Ancak; 6 m3 den küçük iyi havalandırılmamış mekanlarda şofben kullanıldığında ortamdaki oksijen hızla tükenmekte ve kişiler bu yüzden havasızlıktan boğularak kaybedilmektedirler.

Şofben Kazalarında İlk Yardım
  • Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
  • Hareket ettirilmez.
  • Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
  • Hava yolu açıklığı sağlanır.
  • Tıbbi yardım istenir (112).
Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
  • Banyo içeriden kilitlenmemeli,
  • Şofben iyi çeken bir bacaya bağlanmalı,
  • Şofbenin olduğu yere bol hava girişi sağlanmalı,
  • Şofben ile tüp arasındaki hortum 125 cm den uzun olmamalı,
  • Banyodaki kişiler kontrol edilmeli.

Karbonmonoksit Zehirlenmesi

Endüstriyel merkezlerde önemli bir sorundur. Egzoz gazları, gaz ve kömür ısıtıcıları, mangal kömürleri, kuyular ve derin çukurlarda bulunur. Karbonmonoksit renksiz, kokusuz, havadan hafif ve rahatsız edici olmayan bir gazdır. Hemoglobine bağlanma kapasitesi oksijenden 280 kat fazladır.

Karbonmonarı oksit Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
  • Aşırı yorgunluk, huzursuzluk,
  • Grip belirtileri,
  • Bulantı-kusma, baş dönmesi, karıncalanma,
  • Cilt ve tırnaklarda kısa süreli kiraz kırmızısı renk değişimi,
  • Göğüs ağrısı, çarpıntı hissi, tansiyon düşüklüğü,
  • Solunum durması, kalp durması, koma.
Karbonmonoksit Zehirlenmesinde İlk Yardım
  • Kişi ortamdan uzaklaştırılır.
  • Hareket ettirilmez.
  • Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC).
  • Hava yolu açıklığı sağlanır.
  • Tıbbi yardım istenir (112).

10. Hayvan Isırmalarında İlk Yardım

Hayvan ısırmalarının önemi:

Kedi köpek vb. hayvanların dişleri sivri ve keskindir. Ağızlarında ise daima mikrop vardır. Isırmaları halinde derindeki dokulara kadar mikropların ulaşmasına neden olurlar.

Ayrıca birden fazla ısırmalarında ciddi yaralanmalara yol açabilirler.


Kedi – Köpek Gibi Hayvan Isırmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

  • Hasta/yaralı yaşamsal bulgular yönünden değerlendirilir (ABC),
  • Hafif yaralanmalarda yara 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır,
  • Yaranın üstü temiz bir bezle kapatılır,
  • Ciddi yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır,
  • Derhal tıbbi yardım istenmeli (112),
  • Hasta kuduz ve/veya tetanos aşısı yaptırması hususunda uyarılmalıdır.

Arı Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?

Belirtiler kısa sürer. Acı, şişme, kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Arı birkaç yerden veya nefes borusuna yakın bir yerden soktuysa ya da kişi alerjik bünyeli ise tehlikeli olabilir.

Arı Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

  • Yaralı bölge yıkanır,
  • Derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır,
  • Soğuk uygulama yapılır,
  • Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır,
  • Ağız içi sokmalarında ve alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir (112).

Akrep Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?

  • Kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşturur.
  • Ağrı,
  • Ödem,
  • İltihaplanma, kızarma, morarma,
  • Adale krampları, titreme ve karıncalanma,
  • Huzursuzluk, havale gözlenebilir.

Akrep Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

  • Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez,
  • Yatar pozisyonda tutulur,
  • Yaraya soğuk uygulama yapılır,
  • Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır,
  • Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz.

Yılan Sokmalarının Belirtileri Nelerdir?

  • Lokal ve genel belirtiler verir,
  • Bölgede morluk, iltihaplanma (1-2 hafta sürer),
  • Kusma, karın ağrısı, ishal gibi sindirim bozuklukları,
  • Aşırı susuzluk,
  • Şok, kanama,
  • Psikolojik bozukluklar,
  • Kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliğidir.

Yılan Sokmalarında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

  • Hasta sakinleştirilip dinlenmesi sağlanır,
  • Yara su ile yıkanır,
  • Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) çıkarılır,
  • Yara yeri, baş veya boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır,
  • Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır (turnike asla yapılmaz),
  • Soğuk uygulama yapılır,
  • Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez),
  • Yaşamsal bulgular izlenir,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Deniz Canlıları Sokmasında Belirtiler Nelerdir?

Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür.

  • Kızarma,
  • Şişme,
  • İltihaplanma,
  • Sıkıntı hissi,
  • Huzursuzluk,
  • Havale,
  • Baş ağrısıdır.

Deniz Canlıları Sokmasında İlk Yardım Nasıl Olmalıdır?

  • Yaralı bölge hareket ettirilmez,
  • Batan diken varsa ve görünüyorsa çıkartılır,
  • Etkilenen bölge ovulmamalıdır,
  • Sıcak uygulama yapılmalıdır.

11. Göz, Kulak ve Buruna Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım

Göze Yabancı Cisim Kaçması:

Toz, madeni veya tahta kıymıklar, küçük maden veya cam parçaları gibi yabancı cisimler göz yuvarlağının herhangi bir yerine yapışabilir ve göz kapağının altına girebilir.

Bu cisimler, çıkarılmazsa gözün iltihaplanmasına sebep olabilir.

Göze Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?

Toz gibi küçük madde ise;
  • Göz ışığa doğru çevrilir ve alt göz kapağı içine bakılır,
  • Gerekirse üst göz kapağı açık tutulur,
  • Nemli temiz bir bezle çıkarılmaya çalışılır,
  • Hastaya gözünü kırpıştırması söylenir,
  • Göz ovulmamalıdır,
  • Çıkmıyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.

Bir cisim batması varsa ya da metal cisim kaçmışsa;

  • Gerekmedikçe hasta yerinden oynatılmaz,
  • Göze hiçbir şekilde dokunulmaz,
  • Tıbbi yardım istenir (112),
  • Hastanın, göz uzmanı olan bir sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.

Kulağa Yabancı Cisim Kaçması:

Daha çok çocuklarda görülen kulağa yabancı cisim kaçması, geçici işitme kayıplarına hatta bazı durumlarda kulak zarının delinmesine yol açabilir. Erişkinlerde daha çok böcekler sebebiyle olur.

Kulağa Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?

  • Kesinlikle sivri ve delici bir cisimle müdahale edilmez,
  • Su değdirilmez,
  • Tıbbi yardım istenir (112).

Buruna Yabancı Cisim Kaçması:

Genellikle çocuklar meraklarından dolayı ellerine geçirdikleri fasulye, nohut, mısır, boncuk gibi maddeleri ağızlarına götürme veya burun deliklerine sokma gibi olumsuz davranışlarda bulunduklarından bu tür kazalar oyun çağındaki çocuklarda sık görülür.

Buruna Yabancı Cisim Kaçmasında İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?

  • Burun duvarına bastırarak kuvvetli bir nefes verme ile cismin atılması sağlanır,
  • Çıkmazsa tıbbi yardım istenir (112).

12. Boğulmalarda İlk Yardım

Boğulma nedir?

Boğulma, vücuttaki dokulara yeterli oksijenin gitmemesi sonucu, dokularda bozulma meydana gelmesidir.

Boğulma Nedenleri Nelerdir?

  • Bayılma ve bilinç kaybı sonucu dilin geriye kayması,
  • Nefes borusuna sıvı dolması,
  • Nefes borusuna yabancı cisim kaçması,
  • Asılma,
  • Akciğerlerin zedelenmesi,
  • Gazla zehirlenme,
  • Suda boğulma*.

(*) Suda boğulmalarda, boğulma sırasında nefes borusu girişinin kasılmasına bağlı olarak çok az miktarda su akciğerlere girer. Suda boğulanlarda özellikle soğuk havalarda 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.

Suda boğulmalarda, ağızdan ağza ya da ağızdan buruna solunumun suda yaptırılması mümkündür ve bu uygulamaya su içerisinde iken başlanmalıdır. Bu uygulama derin sularda mümkün olmayabilir, bu nedenle hasta/yaralının hızla sığ suya doğru çekilmesi gerekir.

Suya atlama sonucu, boğulma riskinin yanı sıra genel vücut travması ya da omurga kırıkları akla gelmelidir. Bu nedenle suda, başın çok fazla arkaya itilmemesi gereklidir.

Boğulmalarda Genel Belirtiler Nelerdir?

  • Nefes almada güçlük,
  • Gürültülü, hızlı ve derin solunum,
  • Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme,
  • Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma,
  • Genel sıkıntı hali, cevaplarda isabetsizlik ve kararsızlık ,
  • Bayılma.

Boğulmalarda Genel İlk Yardım İşlemleri Ne Olmalıdır?

  • Boğulma nedeni ortadan kaldırılır,
  • Bilinç kontrolü yapılır,
  • Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir (ABC),
  • Temel yaşam desteği sağlanır,
  • Derhal tıbbi yardım istenir (112),
  • Yaşam bulguları izlenir.

13. Hasta / Yaralı Taşıma Teknikleri

Hasta/Yaralı Taşınmasında Genel Kurallar Nelerdir?

Hasta/Yaralı taşınmasında ilk yardımcı kendi sağlığını riske sokmamalıdır,

Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır;

  • Yaralıya yakın mesafede çalışılmalı,
  • Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalı,
  • Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmeli (omurilik yaralanmaları riskini azaltır),
  • Yerden destek alacak şekilde, her iki ayağı da kullanarak biri diğerinden biraz öne yerleştirilmelidir,
  • Kalkarken ağırlığı kalça kaslarına vererek dizler, en uygun biçimde doğrultulmalı,
  • Baş her zaman düz tutulmalı, homojen ve düzgün bir şekilde hareket ettirilmeli,
  • Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalı,
  • Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup kalça kasılmalı,
  • Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin hizasında tutulmalı,
  • Yön değiştirirken ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır,
  • hasta/Yaralı mümkün olduğunca az hareket ettirilmeli,
  • Yaralı baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak en az 6 destek noktasından kavranmalıdır,
  • Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalı, bu kişi hareketler için gereken komutları (dikkat, kaldırıyoruz gibi) vermelidir. Bu kişi genellikle ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun kısmını tutan kişi olmalıdır,

*Hasta/Yaralı taşınırken mükemmel bir ekip çalışması gerekmektedir.

Acil Taşıma Teknikleri Nelerdir?

  • Genel bir kural olarak yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa taşıdığı her türlü riske rağmen acil taşıma zorunludur.
  • En kısa sürede yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.

Sürükleme Yöntemleri Nelerdir?

Hasta/Yaralının sürüklenmesi oldukça faydalı bir yöntemdir. Özellikle çok kilolu ve iriyarı kişilerin taşınması gerekiyorsa dar, basık ve geçiş güçlüğü olan bir yerden çıkarmalarda herhangi bir yaralanmaya neden olmamak için seçilebilecek bir yöntemdir. İlk yardımcının fiziksel kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Mümkünse battaniye kullanılmalıdır.

Sürükleme yöntemleri şunlardır;

  • Ayak bileklerinden sürükleme,
  • Koltuk altından tutarak sürükleme,

Araç İçindeki Yaralıyı Taşıma (Rentek Manevrası) Tekniği

DİKKAT! Rentek Manevrası, kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omuriliğine zarar vermeden araçtan çıkarma tekniğidir. Bu uygulama, solunum durması (yapay solunum uygulaması yapmak için), yangın ve patlama tehlikesi gibi olağanüstü durumlarda uygulanır.

  1. Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır,
  2. Hasta/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve “iyi misiniz?” diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112‘yi araması istenir,
  3. Hasta/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir (göğüs hareketleri izlenir). Eğer solunum yok ise;
    • Hasta/Yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur, emniyet kemeri açılır.
    • Hasta/Yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, diğer elle de çenesi kavranarak boynu tespit edilir (hafif hareketle).
    • Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan araçtan dışarı çekilir.
    • Hasta/Yaralı yavaşça yere veya sedyeye yerleştirilir.
Rentek Manevrası

DİKKAT!

Trafik kazalarında omurga yaralanması olabileceğinden, bundan sonra anlatılacak yöntemler (Kısa Mesafede Süratli Taşıma Teknikleri) önerilmez.

İlk müdahaleden sonra 112 beklenmelidir.

Kısa Mesafede Süratli Taşıma Teknikleri Nelerdir?

1. Kucakta Taşıma

Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanışlı bir yöntemdir. Bir ilk yardımcı tarafından uygulanır.

  • Bir elle, yaralının dizlerinin altından tutularak destek alınır,
  • Diğer elle gövdenin ağırlığı yüklenerek sırtından kavranır,
  • Yaralıya kollarını ilk yardımcının boynuna dolaması söylenebilir. Bu yaralının kendini güvende hissetmesini sağlar,
  • Ağırlık dizlere verilerek kalkılır.

2. İlk Yardımcının Omzundan Destek Alma

Hafif yaralı ve yürüyebilecek durumdaki hasta/yaralıların taşınmasında kullanılır. Bir ilk yardımcı tarafından uygulanır. Bu yöntem iki kişi ile de uygulanabilir.

  • Hasta/Yaralının bir kolu, ilk yardımcının boynuna dolanarak destek verilir,
  • İlk yardımcı, boşta kalan kolu ile yaralının belini tutarak yardım eder.

3. Sırtta Taşıma

Bilinçli hastaları taşımada kullanılır. Bir ilk yardımcı tarafından uygulanır.

  • İlk yardımcı, hasta/yaralıya sırtı dönük olarak çömelir ve bacaklarını kavrar,
  • Hasta/Yaralının kolları, ilk yardımcının göğsünde birleştirilir,
  • Ağırlık dizlere verilerek hasta/yaralı kaldırılır.

4. Omuzda Taşıma (İtfaiyeci Yöntemi) 

Yürüyemeyen ya da bilinci kapalı olan kişiler için kullanılır. Bir ilk yardımcı tarafından uygulanır. İlk yardımcının bir kolu boşta olacağından, bir yerden rahatlıkla destek alınabilir.

  • İlk yardımcı sol kolu ile omzundan tutarak yaralıyı oturur duruma getirir,
  • Çömelerek sağ kolunu yaralının bacaklarının arasından geçirir,
  • Yaralının vücudunu sağ omzuna alır,
  • Sol el ile yaralının sağ elini tutar, ağırlığı dizlerine vererek kalkar,
  • Hasta/Yaralının önde boşta kalan bileği kavranarak hızla olay yerinden uzaklaştırılır.

5. İki İlk Yardımcı İle Ellerin Üzerinde Taşıma (Altın Beşik Yöntemi) 

Hasta/yaralının ciddi bir yaralanması yoksa ve yardım edebiliyorsa iki, üç, dört elle altın beşik yapılarak taşınır.

  • İki Elle: İki ilk yardımcının birer eli boşta kalır. Bu elleri birbirlerinin omzuna koyarlar. Diğer elleri ile bileklerinden kavrayarak yaralıyı oturturlar.
  • Üç Elle: Birinci ilk yardımcı bir eli ile ikinci ilk yardımcının omzunu kavrar: Diğer eli ile ikinci ilk yardımcının el bileğini kavrar. İkinci ilk yardımcı bir el ile birinci ilk yardımcının bileğini, diğer eli ile de kendi bileğini kavrar.
  • Dört Elle: İlk yardımcılar bir elleri ile diğer el bileklerini, öbür elleri ile de birbirlerinin bileklerini kavrarlar.

6. Kollar ve Bacaklardan Tutarak Taşıma

Hasta/yaralı, bir yerden kaldırılarak hemen başka bir yere aktarılacaksa kullanılır. İki ilk yardımcı tarafından uygulanır.

  • İlk yardımcılardan biri, sırtı yaralıya dönük olacak şekilde bacakları arasına çömelir ve elleri ile yaralının dizleri altından kavrar. İkinci ilk yardımcı, yaralının baş tarafına geçerek kolları ile koltuk altlarından kavrar. Bu şekilde kaldırarak taşırlar.

7. Sandalye ile Taşıma 

Hasta/Yaralının bilinçli olması gereklidir. Özellikle merdiven inip çıkarken çok kullanışlı bir yöntemdir. İki ilk yardımcı tarafından uygulanır.

  • Bir ilk yardımcı sandalyeyi arka taraftan, oturulacak kısma yakın bir yerden, diğer ilk yardımcı, sandalyenin ön bacaklarını aşağı kısmından kavrayarak taşırlar.

Sedye Üzerine Yerleştirme Teknikleri Nelerdir?

1. Kaşık Tekniği

Bu teknik, hasta/yaralıya sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.

  • İlk yardımcılar, hasta/yaralının tek bir yanında bir dizleri yerde olacak şekilde diz çökerler,
  • Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir,
  • Birinci ilk yardımcı; baş ve omuzundan, ikinci ilk yardımcı; sırtının alt kısmı ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı; dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hasta/yaralının vücudunun altından geçirerek kavrarlar,
  • Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının komutu ile tüm ilk yardımcılar aynı anda yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyarlar,
  • Sonra uyumlu bir şekilde ayağa kalkarlar,
  • Aynı anda tek bir hareketle yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler ve aynı anda düzgün bir şekilde sedyeye koyarlar,

2. Köprü Tekniği

Hasta/Yaralıya iki taraftan ulaşılması durumunda, dört ilk yardımcı tarafından yapılır.

  • İlk yardımcılar bacaklarını açıp hasta/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler,
  • Birinci ilk yardımcı; başı koruyacak şekilde omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı; kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar,
  • Birinci ilk yardımcının komutu ile her üç ilk yardımcı hastayı kaldırır,
  • Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve yaralı, sedyenin üzerine konulur.

3. Karşılıklı Durarak Kaldırma

Omurilik yaralanmalarında ve şüphesinde kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.

  • İki ilk yardımcı, hasta/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker,
  • Üçüncü ilk yardımcı, yaralının dizleri hizasında diz çöker,
  • Yaralının kolları göğsünün üzerinde birleştirerek düz yatması sağlanır,
  • Baş kısımdaki ilk yardımcılar kollarını baş-boyun eksenini koruyacak şekilde yaralının sırtına yerleştirirler,
  • Yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak yaralının bacaklarını düz olacak şekilde kavrar. Verilen komutla tüm ilk yardımcılar, yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirirler.

4. Kütük Yuvarlama Tekniği

Bu teknik, yaralının ağır olması ve sert sırt tahtası vb. olması durumunda, dört ilk yardımcı tarafından uygulanır.

  • Üç ilk yardımcı yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak şekilde diz çökerler.
  • Yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
  • Birinci ilk yardımcı; baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı; sırtının alt kısmı ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı; dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra ilk yardımcılar kendi ellerini, yaralının vücudunun altından geçirerek kavrarlar.
  • Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının komutu ile tüm ilk yardımcılar aynı anda yaralıyı yan çevirirler.
  • Dördüncü ilk yardımcı, sırt tahtasını yaralının altına iter.
  • Üç ilk yardımcı, yaralıyı yine komutla tahtanın üzerine çevirir.
  • Yaralı, sedye üzerine yerleştirilerek bağlanır.

Sedye İle Taşıma Teknikleri Nelerdir?

Sedye ile taşımada genel kurallar şunlardır:

  • Yaralı, battaniye ya da çarşaf gibi bir malzeme ile sarılmalıdır,
  • Düşmesini önlemek için sedyeye bağlanmalıdır,
  • Başı gidiş yönünde olmalıdır,
  • Sedye daima yatay konumda olmalıdır,
  • Öndeki ilk yardımcı sağ, arkadaki ilk yardımcı sol ayağı ile yürümeye başlamalıdır,
  • Daima sedye hareketlerini yönlendiren bir sorumlu olmalı ve komut vermelidir,
  • Güçlü olan ilk yardımcı, hasta/yaralının baş kısmında olmalıdır.

1. Sedyenin İki Kişi Tarafından Taşınması

  • Her iki ilk yardımcı çömelir, sırtları düz, bacakları kıvrık olacak şekilde sedyenin iki ucundaki iç kısımlarda dururlar,
  • Komutla birlikte sedyeyi kaldırırlar ve yine komutla dönüşümlü adımla yürümeye başlarlar,
  • Önde yürüyen, yoldaki olası engelleri haber vermekle sorumludur.

2. Sedyenin Dört Kişi Tarafından Taşınması

Yaralının durumu ağır ise ya da yol uzun, zor ve engelli ise sedye 4 kişi ile taşınmalıdır.

  • İlk yardımcıların ikisi; yaralının baş, diğer ikisi; ayak kısmında sırtları dik, bacakları bükülü olarak sedyenin yan kısımlarında çömelirler. Sedyenin sapından tutarlar ve yukarı komutu ile sedyeyi kaldırırlar,
  • Sedyenin sol tarafından tutan ilk yardımcılar sol, sağ tarafındakiler sağ adımlarıyla yürümeye başlarlar,
  • Dar bölgeden yürürken ilk yardımcılar, sırtlarını sedyenin iç kısmına vererek yerleşirler,
  • Merdiven ve yokuş inip çıkarken sedye mümkün olabilecek en yatay pozisyonda tutulmalıdır. Bunun için ayak tarafındakiler sedyeyi uyluk hizasında, baş tarafındakiler omuz hizasında tutmalıdır,

3. Bir Battaniye ile Geçici Sedye Oluşturma

  • Tek bir battaniye ile sedye oluşturmada; battaniye yere serilir kenarları rulo yapılır.
  • Hasta/Yaralı üzerine yatırılarak kısa mesafede güvenle taşınabilir.

4. Bir Battaniye ve İki Kirişle Geçici Sedye Oluşturma

Yeterli uzunlukta iki kiriş ile sedye oluşturmak mümkündür.

  • Bir battaniye yere serilir.
  • Battaniyenin 1/3’üne birinci kiriş yerleştirilir ve battaniye bu kirişin üzerine katlanır.
  • Katlanan kısmın bittiği yere yakın bir noktaya, ikinci kiriş yerleştirilir.
  • Battaniyede kalan kısım, bu kirişin üzerini kaplayacak şekilde kirişin üzerine doğru getirilir.
  • Hasta/Yaralı bu iki kirişin arasında oluşturulan bölgeye yatırılır.

Kaynaklar:

  • www.ilkyardim.org.tr/
  • https://acilafet.saglik.gov.tr/TR-78789/ilk-yardim.html
  • sozluk.gov.tr/
  • Akademi Danışmanlık Acil Durum Eğitim Merkezi İlk Yardım Eğitimi Ders Notları

akrep sokması, arı sokması, bak – dinle – hisset yöntemi, baş geri – çene yukarı pozisyonu, bayılma, bilinç bozukluğu, bilinç kaybı, boğulma, burkulma, burun kanaması, buruna yabancı cisim kaçması, çıkık,donma, epilepsi, genel ilk yardım bilgileri, göze yabancı cisim kaçması, hasta/yaralının ve olay yerinin değerlendirilmesi, hava yolu tıkanıklığı, havale, hayat kurtarma zinciri, hayvan ısırmaları, heimlich manevrası, ilk yardım, ilk yardımın abc si, kaç çeşit kanama vardır, kalp durması, kalp krizi, kalp masajı, kalp spazmı, kan şekeri düşüklüğü, kanama nedir, karbonmonoksit zehirlenmesi, kırık, koma, koma pozisyonu, kulağa yabancı csim kaçması, kulak kanaması, pnömotoraks, rentek manevrası, sara krizi, sıcak çarpması, solunum durması, şofben kazaları, şok belirtileri, şok nedir, şok pozisyonu, şokta ilk yardım uygulamaları, taşıma teknikleri, temel yaşam desteği, turnike uygulaması, üçgen bandaj uygulaması, yanık, yapay solunum, yara, yaralanma, yılan sokması, zehirlenme